Çok hiddetlendi. Üzüldü de. Oysa ben onu uysallaştırmaya çalışıyordum. Üzülmesin diye öyle söyledim. Hanımefendi, diyorum, n’olur ağlamayın. İsterseniz başka şeylerden bahsedelim. Unutalım o bayanla adamı. Çay çok hoştu. Porselen fincan da öyle. Ama kırılır diye korkuyorum, elimden vazgeçemiyorum. İsterseniz bu darmadağınık yerde başına bir şey gelmeden götürün bu fincanı. Onca …
Daha Fazlasını Oku »